2022’nin 8 Mart’ını, Türkiye’de derinleşen yoksulluk, artan işsizlik, güvencesizlik, ağır çalışma koşulları, zamlarla karşılarken, dünyanın çeşitli bölgelerinde savaş ve çatışmalar artarak devam ediyor. Savaşlarda en çokta kadınlar ve çocuklar etkileniyor, savaşın ve çatışmaların faturası işçi ve emekçilere kesiliyor. Salgının kadın işçiler üzerindeki yıkımı devam ederken, fazla mesailerle 12 saate çıkan çalışma süreleri, ücretsiz izin uygulamaları ve güvencesiz çalışmanın yaygınlaşması artarak devam etti. Ev içi bakım emeğinin de kadınlar üzerinden sağlanması, kadınların iş yükünü daha da artırıyor. Pandemi sürecinde kârlarına kâr katan patronlar; artan işsizliği de fırsat bilerek, kadın emeğinin sömürüsünü artırdılar. Kadınlarda işsizlik oranı arttı. Sigortasız ve düşük ücretle çalışma oranı erkeklere oranla kadınlarda daha yüksek. Kadınları yoksullaştıran bu durum aynı zamanda kayıt dışı çalışmayı ve güvencesizliği artırıyor.
Yaşlı, hasta ve çocuk bakımı, ev içi emeğinin de kadınlar üzerinden sağlanması kadın emeğinin sömürüsünün bir diğer göstergesidir. Sosyal hizmetlerin kısıtlılığı, kreş ve gündüz bakım evlerinin ücretli olması kadınların bu hizmetlere de erişimlerini sınırlıyor.
İş yerlerinde yaşanan mobbing, taciz ve şiddet karşısında kadınlar korumasız bırakılıyor, eşit işe eşit ücret ilkesinin çoğu yerde uygulanmayışı ise kadın işçiler arasında endişe ve kaygıya yol açtığı gibi adalet duygusunu da zedeliyor. Bu kapsamda uluslararası çalışma örgütü ‘nün(ILO) işyerlerinde şiddet ve tacizi önleyen, ILO 190 sayılı sözleşmenin hayata geçirilmesi kadın işçiler için oldukça önemlidir. Disk/Gıda İş sendikası olarak, işyerlerinde şiddet ve tacizi önleyen ILO 190 sayılı sözleşmenin derhal kabul edilmesini ve etkin uygulanmasını istiyoruz.
Eşit özgür şiddetsiz bir yaşam için güvenceli ve sendikalı bir iş için, insanca yaşayacağımız bir ücret için; yarın değil bugün yalnız değil hep birlikte örgütlü mücadeleye!
YAŞASIN 8 MART
YAŞASIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELEMİZ!
Olcay Ozak
Disk/Gıda İş Genel Sekreteri